Sizir Sözlük
Acer: Yeni
Ag: Eskiden evli hanımların başını kapattığı kenarları işlemeli beyaz tülbent.
Agizbağ: Çuvalların ağzını bağlamak için kullanılan yünden yapılmış kalın ip.
Alacakapı: Bahçe kapılarına dışarıdan girmeyi engellemek için agaçlardan yapılan ilkel kapı.
Alevçik: Eskiden pekmez kaynatılırken bağlarda gecelemek icin yapilan küçük ilkel kulübe.
Amoo: Öylemi ? (Genellikle kadınlar kullanır) amaa diye de kullanılır.
Anadut: Ekin destelerini almaya yarayan alet.
Apgın: Hayvan gübresi.
Asifinik: Naftalin
Avsut: Kağnı tekerleği yapımında kullanılan agaç parçası.
B
Baa: Hayret için kullanılır, ince bir kızgınlıkta vardır. Yok ya (genellikle erkekler kullanir) Daha iyi anlamak için bir Sızırlı bulup kullanmasını sağlayın.
Bekinmek: Sıkıca dayanmak.
Bannakcak: Merdiven ve balkon korkuluğu.
Becek: Kenar, köşeBelleki: Bilki, Sanmaki (zannetmek)
Bi Demlik: İşin tamamını bitirme, elin değmişken
Bıcaklık: Tabakların dizildigi terek (ağaçtan yapılan raf)
Bıldır: Geçen Sene.
Bınak: Çatal ve kaşık kullanmadan el ile bir parça yufka ile yemek yemek.
Bişirik:Toprak evlerin üstünde kullanılan samanla karıştırımış çamur
Booh: Abarttın anlamına gelir.
Booh Vaayh: Sıkılmak, Usanmak.
Boyalı Paghla: Kırmızı fasulye (yazıldığı gibi okunmaz sızırlıya okutun)
C
Cağ: 1-Oda içinde banyo yapmak için kullanilan bölüm, 2- Öküz kağnılarında kağnının her iki tarafına konulan tahta paçası.
Çalgı: Karamık ağacından yapılan ahır ve evlerin önünü süpürmek için kullanılan süpürge.
Caz: Peşke Sobada pişen dilimlenmiş patates( Artık fırında patetesede caz diyoruz)
Cerek: Gayet ince uzun düz ağaç,(bahce çitinde de kullanılır.)
Çimmek:Banyo yapmak
Cıncık: Emayeden yapılan yemek tabağı.
Cilbir: Patetes yemeği
Cıngıl: Üzüm salkımı
Cır Cır: Fermuar
Çömçe: Kepçe
Çul: Keçi kılından yapılmış kilim
Culuk: Hindi (Bazen de korkak anlaminda)
D
Danatlemek: Bakmak,seyretmek
Dastingil: Elini kolunu sallaya sallaya gelmek; boş gelmek
Depdüşür: Agacın kesildikten sonra kalan kısmı.
Dil: Kapilari açmak için kullanılan anahtar.
Dıvrak: Alımlı, Güzel
Dırmık: Tarla ve ekinleri temizlemek için kullanılan tarım aleti.
Döllük: Eskiden kuzuların içine konulduğu toprağın oyularak üstü örtülen yer.
Dulda: Kuytu yer
Düğürcük: İnce bulgur
E
Ellam:Herhalde,zannedersem.
Ellavale: herhalde.
Evdirme: Acele etmek
Evraaç: Tandırda ekmek çevirmeye yariyan ağaçtan yapılmış düz ve yassı sopa.
F
Fıllandırmak: Döndürmek
G
Gaygana: Krep (Tereyağı sürülür ve küp peyniriyle yenir)
Gadah: Çivi
Geçgere: Tahtadan yapılmış kum ve hayvan gübresi taşımaya yarayan alet.
Gerbe: Hayvanları tımar etmeye yarayan alet.
Gı: Kızlara hitap sözü
Gopmag: Koşmak
Gudük: Hezenle yan duvar arasına dizilen biraz daha ince ağaç.
Güdülük: Saklambaç oyunu
Gümpür: Patates
Guşene: Orta boy tencere
H
Ha Babam Ha: Karşısındaki kişiye abarttığını ima eden söz.
Halmahalın: Kolay kolay
Haside: Pekmez ve undan yapılan sıcak tatlı.
Has-etmek: Yapılan bir olaydan çok memnun olmak, yapmak. (genelde sinirli hallerde söylenir)
Hezen: Kalın, eski binalarda damın esas yükünü taşıyan agaç
Herif: Koca, kadınların eşlerine hitap biçimi.
Hemi: Öylemi
Hombul: Üzüm kütüğü
Horonta: Ev Halkı
Hosdeneksiz: Saygısız, dengesiz
Hosini: Sızırda yaşamış birisinin takma adı. Zamanla dilimize yer etmiş bu söz genelde “one hosini” şeklinde kullanılır.
Hoşur: Şelale
I
İbdi: Önce
İlaançe:Hamur yapmak için kullanılan leğen
İlengeri: Büyük salata tabağı
İrişkik: Et sucuğu
İşlik:1-Demirci atölyesi, 2-Yakasiz gömlek
K
Kavsara: Odanın bir bölümü bölünüp buğday konulan yer
Kâyası değilsin: Üzerine vazife değil, sana düşmez.
Kırklık: Koyun yünü kesmeye yarayan ale.
Kirkit: Metal den yapılmış halı dokuma aparatı.
Kirmen: Yünü ip haline getirmek için kullanılan ağaçtan yapılmaş alet.
Kıydırmak: Karagöz ağacından ateste kızartılarak yapılan (kurutulan) sopa
Kombe :Kalın yağlı çörek
Koyun Gözü: Papatya çiceği
Küfle:1-Tandırın havalandırma deliği, 2-Balıkların gizlendiği yer.
Kulaklı: İki kulplu tava
Külek: Eskiden içine süt sağılan tahtadan yapılmış kova.
Kümürtlek: Gırtlak
Kurtün: Eşek semeri
L
La: Erkeklere hitap sözü
Lemi: Öyle mi
M
Ma: 1-Tavan, 2-Saşırmak, tuhaf bulmak
Mabeyin: Koridor
Mahat: Tahta sedir (arapçadaki “ha” gibi boğazdan hırıltılı çıkar)
Mahana: Bahane
Malhop olmak: Hasat olmak, dağılmak
Mancinik: Eski çatal kapıların arkasına açılmaması için konulan kalın tahta
Mandira: Bahçe etrafını çevirmek için kullanılan sırık.
Maya: Dişi
Meses: Eskiden öküzleri yönlendirmek için kullanılan uzun sopa
Moli: Zayıf halsiz
N
Nodur(modur): Ucunda çivi çakılmış hayvanlaro yönlendirmede kullanılan sopa
Nörüyon: Ne yapıyorsun, nasılsın
Nörüyüm: Ne yapayım
Nebiyim: Bilmem
O
Ofaat: O zaman
Ogulcak: Mama önlüğü
Ö
Ödüm Sıttı: Çok korktum
Öylelalın: Öyleyse
P
Pag: Temel atmak
Peşgir: Havlu
Pınare: Soba bacası
Pinnik:T avukların bulundugu kümes
Piyaz: Patetes ezilerek yapılan yemek, salata.
Pırtı: Çesitli kumas türleri (genelde pılı pırtı şeklinde kullanılır)
Pürçüklü: Havuç
R
Rapata: Tandıra ekmek yapıştırma için kullanılan bezden yapılmış alet
S
Sako: Kalin palto ( “h” ile “k” harfi beraber söylenir, en iyisi sızırlıya söyletmek)
Şalak: Kelek, olgunlaşmamış kavun.
Salgan: Su içinde bugdayın yikama işlemi
Seki: 1-Eski den oturmak icin yarayan yer (divan) 2- Tarla ve bağdaki bölümler
Seklem: (1 seklem)insan sırtında çuval içinde taşınan bir miktar buğday veya arpa...
Setde: Hanımların başına bağladığı tülbentlerinin düşmemesi için kullandığı ip parçası.
Seterekli: Delidolu, çabuk sinirlenen.
Sifli: Kirli, pasaklı
Sındı: Makas
Sodiri: Sohbetlere giriş cümlesi, farklı olanlara söylenir.
Soku: Bugdayin dövüldüğü oyuk taş, Dibek
Soğukkuyu: Lastik ayakkabı
Sokum: Bir lokma ekmek
Sündürme: Yufka arasına peynir ve yumurta konularak yapilan kızartma.
Sürgüç: Bulaşık yıkamak için kullanılan bez (el bezi)
Sütyoldaşı: Yoğurt mayası için bir miktar yoğurt.
Sumsuk: Yumruk
Şifemek: Güzel sözle gönül almak.
Şörüklü: Kirli, Bakımsız.
T
Tapan: Çift sürerken toprağı düzleyen ağırlık.
Temek: Ahır ve samanlıklarda bulunan havalandırma bacası
Tezgire: Üzüm koymak için kamıştan kulplu sele.
Tokya(Toghya): Terlik
Tokmalamak: Çok yemek yemek
Tummak: Dalmak
Tosbağa: Kaplumbağa
U
Uflak: Büyük bıçak
V
Varan-Gelen: Halı dokumada kullanılan, yukarı aşağı hareket ettirilerek halı ilmeklerini sıkıştıran aparat.
Vagnıla: Konuş demektir hakaret etmek için kullanılır. (arapçadaki “gayın” harfi gibi söylenir)
Vezek: İç çamasirların lastik takılan kısmı.
Y
Yağannım: Sırtım
Yağlık: Mendil
Yağaz: Ters/zor biri
Yanıç: Yengeç
Yarmaça: İkiye ayrılmış büyük odun parçası.
Yekinmek: Oturduğu yerden kalkmak
Yedecek: Öküzün çiftine takılan tarım aleti.
Z
Zağlı: Besili, şişman
Zıvarmak: Oyunbozanlık etmek
Zobu: Kısa boylu şişman insan
Zollat dama çıkan: Olmayacak, imkansiz bir sey, inat etmek manasına gelir. Hikayesini sızırda bilmeyen yoktur. Ancak olay hikayeden ibarettir.
Zurba: Çok anlamında kullanılır.